0322 459 99 00 - 0532 321 16 83

Akupunktur Laser Akupunktur Ozon Tedavisi (Oksijen) Mezoterapi Nöral Terapi Manuel Terapi Bio Enerji  
Refleksoloji Sülük Tedavi Nöroproloterapi - Proloterapi Hacamat Kuru İğne Tedavisi (İMS) Estetik ve Güzellik Karboksiterapi  
       
  ROMATİZMAL HASTALIKLARDA LASER IŞIĞININ ETKİSİ
· Laser ışığı kan ve lenf dolaşımını arttırmakta, böylece dokudaki oksijenlenme artıp ödem ve şişkinlik azalmaktadır.
· Laser ışığının etkisiyle ağrı eşiği önemli ölçüde yükseltir. Laser ışığı ağrı iletimini azaltmakta, endorfin ve enkefalin gibi maddelerin yapımını uyararak ağrı kesici etki yapmaktadır(Endorfin ve enkefalinler ağrı sinyallerinin iletilmesini durduran maddelerdir).
· Laser ışığı tüm prostaglandin(Pg) seviyelerini arttırır, ancak antiinflamatuar kısım daha çok artmaktadır.Laser ışığı proinflamatuar Pg'lerin antiinflamatuar Pg'lere ve prostasiklinlere dönüşümünü hızlandırmaktadır.
· Bağışıklık sistemimiz üzerine etki ederek immünomodülasyona yol açarlar. Bunun anlamı şudur : Bazı hastalıklarda bağışıklık sistemi hücrelerimizden bazıları ya anormal derecede aktif hale gelmişler ya da bu hücrelerin aktivite durumları anormal derecede azalmıştır. İşte laser ışığı yeterince aktif olmayan bu lenfositleri uyarıp daha aktif bir hale getirirken aşırı derecede aktif hale gelmiş olan lenfositlerin aktivite durumlarını azaltır. Böylece bağışıklık sistemimiz üzerine gerektiğinde uyarıcı, gerektiğinde baskılayıcı etkiler oluşturur.
· İltihabi durumu azaltıcı etkiler gösteren PgF2alfa'nın laser ışınlarıyla % 300, iltihabi durumu aktive eden PgE2'nin ise % 100 arttığı saptanmıştır. Mester'ın laser çalışmalarına göre PgE2 önce hafif artıp sonra azalır, halbuki PgF2alfa konsantrasyonu yüksek seviyelerini korur. Sonuç itibariyle bu bulguların klinik anlamı ; iltihabın azalmasıdır.
Steroid türünde olmayan iltihap giderici ilaçlar ve laser tedavisi birbirini etkilemez, ancak kortikosteroid (kortizon) tedavisi laserin etkilerini azaltır.

SOFT LAZERIN İÇ KULAK VE DİĞER KBB HASTALIKLARINDA KULLANIMI
İç kulak denge ve işitme de önemli bir görevi olan, oldukça karışık yapıda hassas bir organdır. Günümüzde, kulağımıza devamlı zarar verebilecek bir ortamda yaşıyoruz. Gürültü, kullanılan ototoksik (kulağa toksik etkisi olan) ilaçlar, yüksek sesli müzik dinlemek, arterioskleroz gibi sistemik hastalıklar, yanlış beslenme, sigara, alkol kullanımı ve daha birçok neden iç kulağa olumsuz etki ederler.
Almanya'da Köln Üniversite'sinin yaptığı bir araştırmaya göre 2030 yılına kadar her iki Alman'dan birisi iç kulak hastalığına yakalanacaktır. Bu oranın ülkemizde daha yüksek olduğuna inanıyorum.

Çınlama, baş dönmesi, işitme kaybı vb. gibi iç kulak hastalıklarında çok etkin bir tedavi yöntemi yoktur.
Soft Lazer ile iç kulak hastalıkları tedavi yöntemi yeni sayılabilecek bir tedavi yöntemidir. Soft Lazer demek gücü mili Watt düzeyinde lazer demektir. Yakıcı, buharlaştırıcı özelliği yoktur. Ameliyatlarda kullanılan lazer güçlü, buharlaştırıcı, yakıcı, kesici lazerdir. Soft Lazer Ülkemizde, Akupunktur uzmanlarınca, Fizik Tedavi Kliniklerinde ve Diş Hekimliğinde de kullanılmaktadır.
K.B.B. Hastalıklarında tedavi amaçlı Tüm Avrupa Ülkelerinde USA da Japonya'da İskandinav ülkelerinde kullanılmaktadır. Soft Lazerin hücre ve dokuya bir çok olumlu etkisi vardir.
Soft Lazerin analjezik (ağrı kesici), Antienflamatuar( iltihap giderici), Myorelaksan( kas gevşetici) etkisinden yararlanılır.
Diş Hekimliğinde Soft Lazerin:
Aantienflamatuar, Analjezik ve biostimülasyon ( hücre ve doku çalışmasını düzenleme), Antivirütik ( bazı virüsleri etkisizleştirme örn.aftlarda) etkisinden yararlanılır.
Soft Lazerin iç kulak hastalıklarında hücrede ki ATP ( Adenozin Tri Fosfat ) yi artırma özelliğinden yararlanılır. ATP tüm canlı hücrelerde, canlılığı sağlayan maddedir. Hücrelerde ATP azlığı veya yokluğu o hücreyi hasta eder, öldürür. Bu biyolojik olarak yıllardan beri bilinen bir gerçektir. İç kulaktaki, işitme organı koklea ( salyangoz) veya yarım daire kanallarındaki) ATP azlığı, işitme kaybı, denge bozulması, baş dönmesi veya kulak çınlaması yapar. Etkilenen organa göre hastanın şikayetleri olur. İşte SOFT LAZER ile bu ATP sentezi artırılmaktadır. Hücrenin canlılığı tekrar sağlanmaktadır. İç kulağın ne kadar zarar gördüğü işitme testleri ile tespit edilir. Eğer hastanın işitmesi azda olsa belli frekanslarda var ise, bu bize hücrelerin tamamen ölmediğini gösterir ve Soft Lazer tedavisinden az veya çok mutlaka fayda görülür.
Soft Lazer tedavisi, iç kulak hastalıklarında;
Tinnitus ( Kulak çınlaması ) Meniere Hastalığı ( Bulantı, kusma, baş dönmesi işitme kaybı ile karekterize hastalık ) İşitme kayıpları Vertigo ( Baş dönmesi ) Yaşlılığa bağlı işitme kayıplarında kullanıldığı gibi , diğer KBB Hastalıklarında da kullanılır. Bunlar da:
Dış ve orta kulak iltihapları Otoskleroz da ( Üzengi kemiği kireçlenmesine bağli işitme kaybı, kulak çınlaması-Ameliyat olmak istemeyenlerde veya başarısız ameliyatlardan sonra ) Temporomandibuler eklem hastalığı ( Çene eklemi ağrılı hastalığı ) Periferik fasial paralizi ( Yüz felci ) Migren tipi baş ağrılarında Gerilim tipi baş ağrıları Sinüzitlerde Rinitlerde ( burun iltihabı ) Müzmin faranjitte ( boğazın arka duvarının iltihabı ) Travmatik kulak zarı delinmelerinde ( %100 varan başarı mevcut ) Müzmin bademcik iltihabında ( mutlaka ameliyat gerekmiyorsa laser tedavisi çok yararlı ) Aftlarda Herpes labialis ( dudaklarda uçuk ) Allerjik burun iltihabı Kapanmayan yaralarda (örn.diyabete baglı kanser olmayan yaralarda) Bu hastalıklarda laser tedavisine başlanmadan önce hastalığın tanısını çok iyi koymak gerekir. Rutin KBB muayenesinden sonra, işitme testleri yapılır. Gerekirse nöroloji konsültasyonları yaptırılır, tomografiler, MR'lar çektirilir. Mutlaka ameliyat olmasi gereken veya ilaç tedavisi zorunlu olan hastaya hemen laser tedavisi yapılmaz. Çoğu zaman laser tedavisi tek başına, bazen de diğer tedavilerle kombine bir şekilde kullanılır. Bunu her hastaya göre iyi ayarlamak gerekir.

Sonuç olarak ;
Uygun hastaya, uygun dozda, uygun zamanda ve bunun eğitimini almış uzman ellerle laser tedavisi yapılırsa çok başarılı ve şaşırtıcı tedavi sonuçları alınmaktadır. 30 yıldan beri kullanılan ülkelerde hiçbir yan etkisi görülmemiştir.
Tamamen ağrısız ve hastayı rahatsız etmeyen bir tedavi şeklidir.

 
 
 
 

 

© 2016 | Adana Akupunktur Merkezi 0322 459 99 00 - 0532 321 16 83